Bu yazı, henüz iki aylık bir yavruyken ailemize katılan ve şu
anda on altı aylık bir “genç” olan köpeğimiz ile birlikte öğrendiklerim
hakkında. Burada yayımlanmasının nedeni ise, bir iç denetçi olarak sahip
olduğum bilgilerin, bu süreçte sağladığı katkıları görmem ve faydalı olacağını
düşündüğüm bilgileri paylaşmak istemem sanırım.
Köpekleri
her zaman çok sever, bir hatta birkaç köpekle birlikte yaşamayı hayal ederdim. Mesleği
denetim olan biri için gerçekleştirmesi güç bir hayaldi. Emeklilikte
yapılacaklar listesinin en başına yerleştirmiştim. Ama hayat gerçekten
sürprizlerle dolu. Birdenbire hepimizin gündemine oturan pandemi ve beraberinde
gelen kapanma, uzaktan çalışma, esnek çalışma gibi tedbirler, yıllardır
beklediğim fırsatı yarattı. (Risk, tehditlerle
birlikte fırsatları da barındırıyor gerçekten!) Evde geçirdiğimiz bu süre, yavru
bir köpeğe temel alışkanlıkları kazandırmak ve birbirimize alışmak için harika
bir dönem oldu.
Bir köpek
sahibi olma kararı verdiğimizde (eşim son
ana kadar çekimserdi ama kızım ve ben kararlıydık), bizim de ilk aklımıza
gelen “sahiplenmek” oldu. Ancak köpek bakımı konusundaki tecrübesizliğimiz nedeniyle
cesaret edemedik. Alışkanlıkları oturmuş veya travma geçmişi olan bir köpekte
davranış değişikliği sağlamak için gereken yetkinliğimiz yoktu (Evet iç denetçiler sadece yetkin oldukları
konulardaki görevleri üstlenmeli!). Hem bizim hem köpeğin huzur ve
mutluluğu için, evimize, yaşam ritmimize uygun bir seçim yapmalıydık. Bu
nedenle hemen ön çalışmaya başladım. Köpek ırklarının antrenman ihtiyacı, beslenme
ve barınma kaynağı yönetimi gibi pek çok özelliklerini de içerecek şekildeki
araştırmalarım sonucunda bir karar verdik ve 30.11.2020 tarihinde “Joy”
ailemize katıldı. Böylece saha çalışması aşamasına hızlı bir geçiş yaptık. Ve
sonuçların bildirimi:
- · İlk
dört ay en zorlu dönemdi. Tuvalet alışkanlığı, beslenme alışkanlıkları ve temel
kuralların yerleştiği bu dönemde, tüm aile bireylerinin sabırlı, kararlı ve
hoşgörülü olması çok önemli. Tüm sevimliliği de üzerinde olduğu için istisna
yapmak isteyenler olabiliyor. Bu da köpeğin kafasını karıştırıyor (Her zaman olduğu gibi kontrollerin tutarlı
bir şekilde uygulanması gerekli).
- · Aşı
takvimi tamamlanmadığı için dışarıya çıkaramadığınız bu dönemde, antrenman
ihtiyacını da evde karşılamanız gerekiyor. Enerji dolu bir bebeği oyalayabilmek
için yaratıcılığınızı kullanmanız lazım. Yoksa kemirilmiş eşyalar, yenmiş
çoraplar, terlikler, kablolar ile karşılaşmak olası. At getir, çekiştirme,
sakla bul oyunları, tasma ve kayış alıştırmaları, kemirme çubukları çok işe
yarıyor. Yine bebeklik döneminde, sorularınıza hemen yanıt alabileceğiniz,
kolay ulaşılabilir bir veterineriniz olması hayat kurtarıyor.
- ·
Aynı
dönemde, riske açıklığı yüksek olduğu
için yakın gözetime ihtiyaç duyuyor, evde yalnız bırakamıyorsunuz. Ama bir
yandan da güvenli bağlanmayı öğrenmesi gerek. Bu nedenle evden çalıştığımız
dönemde, 10-15 dakika gibi ile başlayıp, giderek uzatarak, “gitseler bile geri
dönerler” duygusunu oluşturmayı başardık. Ayrılışımızı ve dönüşümüzü doğal bir
süreç olarak algılaması için, vedalar ve kavuşmalar sırasındaki duygularımızı
kontrol altında tuttuk (Ki bu oldukça
güç, eve döndüğünüzde o kadar mutlu ve heyecanlı oluyor ki, buna kendi
etrafında dönerek ettiği danslar ve çıkardığı teslimiyet sesleri de dahil !)
- ·
Sonunda
aşılar tamamlanıp dışarıya çıkmaya uygun hale geldiğinizde, yeni bir sayfa
açılıyor. Yürüyüş yönetimi, yerden yemenin engellenmesi, sahipli diğer köpekler
ve sokak köpekleri ile etkileşim, diğer insanlar ve çocuklar ile karşılaşma
gibi pek çok yeni gündem ekleniyor yaşamınıza.
- ·
Bu
arada köpek eğitimi ile ilgili çok sayıda kitap, video, eğitim vs. mevcut.
İnternet her zaman olduğu gibi temel başvuru kaynağı ama bilgiyi güvenilir
kaynaktan almak için iyi araştırmak gerekiyor.
- ·
Biz
köpek beden dili ile ilgili bir başlangıç eğitimine katıldık. Çok faydasını
gördük. Pek çok davranışı yanlış yorumluyormuşuz meğer. Sadece kendi
köpeğimizin değil dışarda karşılaştığımız köpeklerin beden dillerini de algılamaya
başladık.
- ·
Benim
temel başvuru kaynaklarım Köpek Koleji[1]
ve Kral Köpek Ailesi[2]
oldu bu süreçte. Kendilerinden çok şey
öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Her öğrendiğimi uyguladığımı söyleyemem elbette,
sezgilerimle hareket ettiğim zamanlar da oluyor ama genel çerçeveyi öğrendiğimi
düşünüyorum.
- · Nihai
hedef “Sürü Lideri” veya “Yönetici Köpek” olmayı başarmak. Aksi halde bizim
yarattığımız boşluğu köpeğimiz dolduruyor ve üstlenmemesi gereken sorumluluklar
alıyor. Yönetici köpeğin, hareket
başlatma ve hareket bitirme, sürüyü güvende ve dengede tutma, olayları olmadan
önce engelleme becerisi şeklinde sıralanan özellikleri, iş hayatımızda
aşina olduğumuz kavramlara çok benziyor, bu nedenle öğrenmekte pek zorlanmadım.
Olayları olmadan önce engelleme becerisi örneğin, bizim çok iyi bildiğimiz “risk
yönetimi” aslında. Eve gelen misafir, karşınıza çıkan bir kedi, parktaki bir
tavuk kemiği, yağmurlu hava, sokak köpekleri vb. nedenlerle yaşanabilecek
riskleri, uygun stratejiler ile yönetebilmek gerekiyor.
- · İlk
hevesle ben de yavru köpeğime çeşitli numaralar öğrettim, otur, yat, pati ver, bekle vs. gibi. Bu süreçte onun zeka gelişimine
katkıda bulunduğumu filan sanıyordum. Öyle olmadığını öğrendiğim an bunların
tamamını bıraktım tabi. Örneğin, köpekler kararsız kaldıklarında bir patilerini
havaya kaldırıyorlar. Patisini her kaldırdığında ödül vererek, köpeğime
kararsız kalmanın ödüllendirilmesi gereken bir durum olduğunu öğretmişim
aslında. Şu anda “bekle” dışında kullandığım bir komut yok.
- · Bir
yürüyüş rotası oluşturmak çok önemli. Çünkü rota üzerinde bizi nelerin
beklediğini büyük oranda biliyoruz, bu da günlük yürüyüşlerimizin daha güvenli olmasını
sağlıyor. Yeni rotalar ve keşifleri hafta sonlarına bırakıp, hafta içi güvenli
rotadan şaşmıyoruz.
- · İlk
zamanlar sokak köpekleri ile karşılaştığımızda çok korkuyor, hemen kucağıma alıp
koşuyordum. Bunu asla yapmamalıymışız! Kucağıma alarak ikimizi de çaresiz
hedefler haline getiriyormuşum. Şu anda hemen yan dönüyor ve köpeğimi arkama
alıyorum. Aslında her durumda, değişkenle köpeğinizin arasına girmeniz
gerekiyor, değişken başka bir köpek, araba, bisiklet, kedi veya çocuk olabilir
farketmez.
- · Yine
her durumda sakin kalmak önemli, çünkü köpekler en çok ani hareketlere
reaksiyon veriyorlar. Sokak köpeklerinin sahiplendikleri bir bölgeye
yaklaşırken yan dönüp durmak, mekânın sahibi kafasını çevirdiğinde “onay verdiğinde” geçmek gibi kontrol
önlemlerini zamanla öğrendim. Umarım hiç öylesi bir durumla karşılaşmayız ama en
kötü senaryo durumunda yapılması gerekenleri de bilmek gerek. Bu durumda, bizden
çok daha hızlı koştukları için, kayışı çözüp köpeğin kaçmasına fırsat vermek gerekiyormuş,
rotayı takip ederek evlerini bulabiliyorlarmış. O nedenle yürüyüşe çıkarken
bahçe kapısını açık bırakıyorum.
- · Zaman
içinde, “kayışsız dolaştırılan sahipli köpeklerin” yarattığı tehditlerin, sokak
köpeklerinden daha büyük olduğunu gözlemledim. Sokak köpekleri, sadece beslenme
ve barınma alanlarını sahipleniyor, o bölgeden sakin ve saygılı bir şekilde
geçerek riski kontrol edebiliyorsunuz. Oysa kayışsız gezdirilen köpeklerin, ne
zaman nerede karşınıza çıkacağını bilemiyorsunuz, bir de yönetici köpek rolünü
üstlenmiş bir köpekse, sahibini korumak için çok agresif davranabiliyor. Sahiplerinin
tepkileri de genellikle “Korkmayın bir şey yapmaz!” şeklinde oluyor maalesef. Çok
ciddi birkaç tecrübemiz olunca, ilave bir kontrol önlemi aldım ve ultrasonik bir cihaz edindim. Yanımda
olması, böyle bir durumda sakin kalabilmeme yardımcı oluyor.
- · Özellikle
küçük çocuklar, köpekleri çok seviyor, bu çok güzel ama dikkatli olmak
gerekiyor. Çocukların heyecanı köpekleri de heyecanlandırıyor hatta korkutuyor.
Bence ana sınıflarında, köpeklere nasıl yaklaşılması ya da yaklaşılmaması gerektiği
öğretilmeli çocuklara. Ben elimden geldiğince anlatmaya çalışıyorum, koşmadan
sakince yaklaş, önce elini uzat koklasın, başına dokunma, yavaşça gövdesine
dokunabilirsin gibi.
Birlikte geçirdiğimiz on dört ayın sonuna geldiğimiz bu
günlerde, sürümüz büyük ölçüde dengede ve çoğunlukla güvende. Risk yönetimi
konusunda da fena değiliz. Hareket başlatma ve bitirme konusuna gelince, “Joy’un
insanı olabilmek” için öğrenmeye devam ediyoruz diyelim J